İmamoğlu Hakkındaki Davada Kritik Gelişme: Duruşma Ertelendi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) eski Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik açıklamaları nedeniyle ikinci kez hakim karşısına çıktı. “Tehdit”, “Kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret” ve “Terörle mücadele eden kişileri hedef göstermek” suçlamalarıyla yargılanan İmamoğlu’nun davası, Silivri’deki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

MAHKEME SALONUNDA YOĞUNLUK VE GERGİNLİK

Duruşmanın yapıldığı 2 No’lu salonda izleyici yoğunluğu sebebiyle arbede yaşandı. Güvenlik nedeniyle bazı vatandaşlar içeri alınmadı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve çok sayıda partili, İmamoğlu’na destek için duruşmayı izledi. Jandarma eşliğinde salona getirilen İmamoğlu hakkında 7 yıl 9 aya kadar hapis ve siyasi yasak isteniyor.

SAVCIDAN AĞIR MÜTALAA: HAPİS VE SİYASİ YASAK

Mahkeme başkanı, savcılığın esas hakkındaki mütalaasını dosyaya sunduğunu açıkladı. Mütalaada, İmamoğlu’nun üç ayrı suçtan 2 yıl 8 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Ayrıca, Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesi kapsamında İmamoğlu’nun kamu görevlerinden men edilmesi ve siyasi yasaklı hale gelmesi de istendi.

GÜNLER SONRA İLK KEZ GÖRÜNTÜLENDİ

Uzun süredir kameralardan uzak olan Ekrem İmamoğlu, duruşma salonunda savunma yaparken çekilen fotoğraflarla kamuoyunun karşısına çıktı. En son 11 Nisan’da yine aynı davanın ilk duruşmasında görüntülenmişti.

SAVUNMASINA MANİSA MESAJIYLA BAŞLADI

Savunmasına kısa süre önce hayatını kaybeden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’i anarak başlayan İmamoğlu, şunları söyledi:

“Yanında olamadım. Ama bir ders bırakarak gitti. Halkla iç içe, adaletli ve samimi bir yöneticiye halkımızın ne kadar özlem duyduğunu bir kez daha gösterdi. Bu duygu seli birleştirici olmanın, insanı insan olduğu için kucaklamanın en güçlü göstergesidir.”

İDDİANEME

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen bir soruşturmaya yer verildi. İddianamede, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek “mağdur” olarak gösterildi.

Söz konusu iddianamede, İmamoğlu’nun katıldığı bir panelde yaptığı konuşmada, Başsavcı Gürlek’e yönelik ifadelerinin suç unsurları taşıdığı gerekçesiyle re’sen soruşturma başlatıldığı belirtildi. Gürlek’in geçmişte terör suçlarına bakan ağır ceza mahkemelerinde başkanlık yaptığı, sulh ceza hâkimi ve Adalet Bakan Yardımcısı olarak görev aldığı, ayrıca terör örgütlerinin hedefi hâline geldiği vurgulandı.

İddianamede, Gürlek’in kimlik bilgileri ve fotoğraflarının, özellikle DHKP/C gibi örgütlerin basın-yayın organlarında yayımlandığı, bu nedenle tehditlere maruz kaldığı ifade edildi. İmamoğlu’nun paneldeki konuşmasının da bu bağlamda Gürlek’i hedef gösterdiği ve “terörle mücadele eden kamu görevlilerini hedef göstermek” suçunu oluşturduğu ileri sürüldü.

Ayrıca iddianamede, İmamoğlu’nun konuşmasındaki ifadelerin, görevdeki bir kamu görevlisini küçük düşürmeye yönelik olduğu ve ifade özgürlüğü sınırlarını aştığı savunuldu. Konuşmanın, sadece bir görüş beyanı niteliğinde değil, doğrudan kişisel itibarı zedelemeye yönelik olduğu iddia edildi. Gürlek ve ailesine yönelik tehdit içeren sözler kullanıldığı, bu ifadelerin de tehdit suçu kapsamında değerlendirildiği belirtildi.

İddianamede ayrıca, İmamoğlu’nun 27 Ocak tarihinde düzenlediği basın toplantısında, bilirkişi olarak görev yapan bir kişiyi tek yetkili bilirkişi gibi göstererek kamuoyunu yanıltmaya çalıştığı ve yargı mensuplarını etkilemeye teşebbüs ettiği yönünde tespitlere yer verildi.

Tüm bu eylemler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, İmamoğlu’nun kamuoyuna açık şekilde görevini ve etkisini kullanarak yargı üzerinde baskı oluşturmayı amaçladığı, siyasi kazanç elde etmeye yönelik hareket ettiği savunuldu.

İddianamede, İmamoğlu hakkında “kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret”, “tehdit” ve “terörle mücadelede yer almış kişileri hedef göstermek” suçlarından toplam 2 yıl 8 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapis cezası talep edildi. Ayrıca, Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesi kapsamında, kasten işlenen suçtan ötürü mahkûmiyet hâlinde kamu görevlerinden men edilmesi de talep edildi.